31 Mart 2017 Cuma

Tarihi ve Kadim “DEMOKRAT PARTİ” PROGRAMI, 21 Haziran 1949 tarihli İkinci Olağan Büyük Kongre’de kabul edilen; Orijilal ve noksansız tam metinden ibarettir

Tarihi ve Kadim
“DEMOKRAT PARTİ”
PROGRAMI
(Bu Program, 21 Haziran 1949 tarihli İkinci Olağan Büyük Kongre’de kabul edilmiş; 2. Büyük Kongrede değiştirilen ve ilâve edilenler, yanında bir işareti ile gösterilmiştir.)

I. UMUMÎ PRENSİPLER
Madde: 1. Siyasî hayatımızın, birbirine karşılıklı saygı gösteren partilerle idaresi lüzumuna inanan Demokrat Parti, Türkiye Cumhuriyetinde demokrasinin geniş ve ileri bir anlayışla gerçekleşmesine ve umumî siyasetin demokratik bir görüş ve zihniyetle yürütülmesine hizmet maksadı ile kurulmuştur.

Madde: 2. Partimiz, demokrasi esaslarına en Uygun devlet şeklinin Cumhuriyet olduğuna kanidir.

Madde: 3. Partimiz, demokrasiyi, millî menfaate ve insanlık haysiyetine en uygun bir prensip olacak tanır ve Türk milletinin siyasî olgunluğuna inanır.

Madde: 4. Geniş ve ileri mânasile demokrasi, bütün devlet faaliyetlerinde millî irâdeyi ve halkın menfaatini hâkim kılmak, yurddaşın ferdî ve İçtimaî bütün hak ve hürriyetlerine sahip olmasını gerçekleştirmek, yurddaşlar arasında hukuk eşitliğini, karşılıklı sevgi ve saygıyı ve İktisadî menfaatlerde ahengi sağlamaktır.

Madde: 5. Aile ve mülkiyet esaslarına dayaman Türk cemiyetinde, İçtimaî adalet ve İnsanî tesanüd prensiplerinin millî vicdanda kökleşmesi ve tatbikatta geniş yer bulması için çalışmayı vazife biliriz. İnsanlık haysiyetinin korunması için, çalışmak isteyen her işsiz yurddaşa iş bulunmasını, ihtiyarlık, hastalık ve sakatlık gibi hallerde yurddaşların yardım görmelerini, demokrat bir cemiyetin başlıca hedeflerinden sayarız.

Madde: 6. İçtimaî iş bölümünün tabü neticesi olarak, çiftçilik, işçilik, tüccarlık, sanayicilik, avukatlık ve memurluk gibi, yurddaşların teşkil ettikleri iş ve çalışma zümrelerinin karşılıklı münasebet ve menfaatlerin, umumî menfaat çevresi içinde, İçtimaî adalet ve İnsanî tesanüt prensiplerine uygun olarak ahenkleştirilmesi lüzumuna ve imkânına inanıyoruz.

Madde: 7. Umumî hayatta her Bakımdan muvazeneli ve ahenkli bir gelişmenin sağlanması için, yalnız siyasî partiler kurulmasını, yani, sadece siyasî sahada teşkilâtlanmış olmayı kâfi görmüyoruz; milletimizin İktisadî ve İçtimaî sahalarda da süratle teşkilâtlanması ve daha şuurlu bir birliğin tecellisi için, işçilerin, çiftçülerin, tüccar ve sanayicülerin, serbest meslekler mensuplarının, memur ve muallimlerin, yüksek öğretim talebesinin meslekî içlimai ve iktisadı maksatlarla cemiyetler, kooperatifler ve sendikalar kurmalarını gerekli buluyoruz,
Bütün bu meslek ve tesanüt tevekküllerinin manevî şahsiyet olarak her türlü siyasi tesir ve maksatlar dışında kalmaları şartiyle, işçi sendikalarının grev hakkının tanınması fikrindeyiz.

Madde: 8. Partimiz, insanlık haysiyetine ve bu haysiyetin ancak insanlık ana haklarının teminat altında bulunmasile korunabileceğine inanır; ve bütün devlet mevzuatında bu prensibe aykırı hükümler bulunmamasına dikkat etmeği başlıca vazife sayar.

Madde: 9. Millî iradenin tam tecellisi, seçimlerin her türlü müdahaleden uzak ve serbest olarak gizli rey ile yapılmasına, ve siyasî partilerin eşit haklara sahip bulunmalarına bağlıdır. Seçimlerin serbestliğini bozacak hareketleri, milli hakimiyete karşı işlenmiş bir suç addederiz.

Madde: 10. Milletvekilliği seçimlerinin tek dereceli olmasını, Seçim Kanunumuzda, bu esasa göre ve yurddaşın seçme ve seçilme haklarını daha geniş emniyet altına almak maksadile, değişiklikler yapılmasını lüzumlu görmekteyiz.

Madde: 11. Devlet memurlarının, seçimlere iştirak dışında, hiçbir siyasî faaliyette bulunmamaları ve siyasî partilere girmemeleri lüzumuna, kaniiz. Yalnız, yüksek öğretim mensupları, mesleklerinin mahiyeti itibarile, bundan müstesnadırlar.

Madde: 12. Memleketimizin istiklâlini veya toprak bütünlüğünü bozmayı, yurddaş ana haklarını kayıtlamayı gaye edinen, veya, memleket dışındaki siyasî teşekküllere bağlı olan, siyasî cemiyet ve partilerin kanım dışı sayılmasını isteriz.

Madde: 13. Yurddaşlar arasında müşterek bir tarihin yarattığı kültür ve ülkü birliğine dayanan ve her türlü ayırıcı temayülleri reddeden bir milliyetçilik telâkkisine bağlıyız.
Partimiz, bütün yurddaşları, din ve ırk farkı gözetmeksizin, Türk sayar; ve Türk olmanın bütün haklarına sahip tanır. Kanunî vazifelerini yerine getiren her ferde iyi bir yurdaş gözile bakarız. Bu ana görüşlerin tatbikatta da yer bulmasına dikkatle çalışacağız.
Eğitim ve öğretim müesseselerimizi, böyle bir milliyetçilik idealinin tahakkukunda vazifeli saymaktayız.

Madde: 14. Partimiz lâikliği devletin siyasette, dinle hiç bir ilgisi bulunmaması ve hiç bir din düşüncesinin kanunların tanzim ve tatbikinde müessir olmaması mânasında anlar ve lâikliğin din aleyhtarlığı şeklindeki yanlış tefsirini reddeder; din hürriyetini diğer hürriyetler gibi insanlığın mukaddes haklarından tanır.
Gerek dinî tedrisat meselesi ve gerekse din adamlarım yetiştirecek müesseseler kurulması hususunda, mütehassıslar tarafından esaslı bir program hazırlanması zaruridir. Üniversite içinde yer alacak îlâhiyat Fakültesi ve İlmî mahiyette mümasil müesseseler. Millî Eğitim Bakanlığının bu kabil müesseseleri gibi muhtar olmalıdırlar.
Dinin siyaset aleti olarak kullanılmasına, yurttaşlar arasında sevgi ve tesanüdü bozacak şekilde propaganda vasıtası yapılmasına, serbest tefekküre karşı taassup duygularını harekete getirmesine müsamaha olunmamalıdır.

Madde: 15. Partimiz, inkılâpçılığı, daima değişen dünya ve memleket şartları karşısında hayatın dinamizmine süratle uymak, Türk milletini her bakımdan ileri bir seviyeye eriştirmek, ve geçmişten kalan geri ve zararlı gelenekleri her sahada kökünden tasfiye etmek için, gereken bütün hamlelerin hemen tatbika konulması mânasında anlar.

Madde: 16. Halkçılığı, hiçbir şahsa veya zümreye imtiyaz tanımamak, kanunlarda ve memleket idaresinde halkın menfaatlerini korumak manasında anlıyoruz. Hükümet ve idare, halktan, halkla beraber ve halk için olmalıdır.

Madde: 17. Devletçiliği, İktisadî alanda usun zamandan beri devam eden boşluğu bir an evvel doldurmak, iş hacmini genişleterek yurddaşların geçim ve refah seviyesini yükseltmek için, devletin, gerek doğrudan doğruya İktisadî faaliyetlere girişmesi, gerekse nizamlama, teşvik ve yardım yollarile hususî teşebbüs ve sermayenin umumî menfaate en uygun Şekilde ve süratle gelişmesinde vazife alması manasında anlıyoruz.
Özel teşebbüs ve sermaye faaliyet ve tasarruflarının devlet tarafından nizamlanması, özel teşebbüs meni'aatlar ile genel menfaatin telifi ve korunması zaruretinden ileri gelmektedir.
Bizim devletçiliğimiz, İktisadî şartlarımızın ve ihtiyaçlarımızın çizdiği yoldur.

Madde: 18. Dış politikamız, milletlerin hukuk eşitliğine, milletlerarası siyasî, İktisadî ve kültürel işbirliğine, kollektif güvene, iyi komşuluk münasebetleri esasına dayanmalıdır. Millî varlığın ancak millî kuvvetle korunabileceği kanaatine bağlı kalmakla beraber, milletler birliği gayesini hedef tutacak barışçı ve açık bir dış siyasetin, memleket menfaatlerine en uygun ve realist yol olduğuna inanıyoruz.

Madde: 19. İç işlerimizde, hükümeti ve teşkilâtını, halkın dışında ve üstünde bir varlık değil, sadece, halk tarafından âmme vazife ve hizmetlerini görmek üzere kurulmuş bir idare cihazı saymak, esaslı bir prensibimizdir, iyi bir idarenin gayesi, devletle bütün muamele ve münasebetlerinde, yurddaşa tam bir emniyet verebilmektir. Memurlara verilen kanunî salâhiyetlerin, idarî otorite temini bahanesile, keyfî olarak kullanılması temayüllerini önlemeyi vazife edineceğiz.
İyi bir idare cihazı kurabilmek için, vazifenin icab ettirdiği salâhiyetle mesuliyet hudutlarım kesin olarak tâyin eylemek şarttır. Bütün salâhiyetlerin mahdut ellerde toplanması ve mesuliyetin zaafa uğraması neticelerin doğuran bürokratik zihniyet ve Usûllerin terki lüzumuna kaniiz.

Madde: 20. İllerin özel ihtiyaçlarını yerinde görüp karşılamak ve halkın idareye iştirak ettirilmesi prensibini tahakkuk ettirmek maksatlar ile kurulmuş olan İl Genel Kurullar ile Özel İdare ve Belediyeler, bütçelerini tanzim ve tatbik huluslarında ve diğer bütün vazifelerinin ifasında, gereken genişlikte yetkilerle teçhiz olunmalıdır.
İllerde idare âmirlerine ve memurlarına verilen yetkilerin de genişletilmesini, yine işlerin yerinde görülmesi ve süratle yürütülmesi bakımından, lüzumlu görmekteyiz.

Madde: 21. İl Genel Kurulları ve Belediyeler; beşer senelik çalışma plânlan tanzimine sevk edilmeli ve bu plânlar merkezde mahallî idarelere yol göstermek vazifesile kurulacak bir teknik büronun evvelden tetkikine tâbi tutulmalıdır. Şehir sınırlan içindeki kara ve deniz taşıt vasıtalarının ve diğer ticarî mahiyette umumî hizmet işletmelerinin, belediyelere devrini tabiî buluyoruz.

Madde: 22. Devlet hayatında, bütün idare şubelerimiz için, siyasî tesirler dışında ihtisas heyetlerince, umumî plân ve programlar hazırlanmasını, ve bunların usûl dairesinde kanunlaştırılmasını lüzumlu görmekteyiz.

Madde: 23. Devlet vazifelerinin günden güne artması ve devletin siyasî ve idari bünyesinde iktisadi karakterin daha belirgin, hale gelmesi yönündeki gelişme, memur meselesini umumî hayatın çetin bir meselesi haline koymuştur.
Memurların, her şeyden evvel, halka-hizmet duygusu taşımaları, vazife ve mesuliyet hislerine bağlı ve ehliyet ve ihtisas sahibi olmaları şarttır. Bu hususların sağlanması için bilhassa şu esaslar üzerinde önemle durulmasını gerekli buluyoruz:
a) Memurların hâl ve âtilerinin emniyet altına alınması, aylıkların, memur ve emeklileri geçim kaygısından kurtaracak dereceye getirilmesi.
b) Memurların tâyin, terfi, cezalandırılmaları hususlarının, takdirden ziyade objektif usûllere bağlanması.
c) İhtisas ve diploma haklan mahfuz kalmak şartiyle meslekî kabiliyet ve ehliyetleri olduğu takdirde tahsil durumları nazara alınmaksızın bilûmum âmme hizmetlerinde çalışan vatandaşlara derecelerini tamamlamak suretiyle yükselme imkânlarının sağlanması.
ç) Çocuklarının okutulmasında memurlara kolaylıklar gösterilmesinin usûlleştirilmesi.

Madde: 24. Bütçemizin büyük bir kısmım memur ve emekli aylıkları teşkil ettiğinden, memurlarımızın terfihi meselesi, sayıca az ve fakat yüksek vasıflı ve verimli memurla iş görme prensibinin tatbikine bağlı bulunuyor. Bu, idare cihazının daha rasyonel bir görüşle tanzimini ve memur sayısını, arttırma yönündeki temayüllerin İçesin olarak önüne geçilmesini zarurî kılmaktadır.

Madde: 25. Âmme hizmetlerinin ifası sırasında doğrudan doğruya veya vasıtalı olarak yapılan her türlü suiistimalleri ehemmiyetle takip ederek sür’atle intaç etmeği vazife biliriz.

II. HÜKÜMET İŞLERİ, ADALET İŞLERİ
Madde: 26. Bir memlekette adalet işlerinin görülmesi, millî iradenin ifadesi olan kanun hükümlerinin yerine getirilmesi demek olduğundan, bu işin, aynı mercie bağlı bir tek yargı cihazı ile yani kaza birliği usûlüne göre sağlanması lüzumuna inanıyoruz

Madde: 27. Yargı işini görmekte olan elemanların, yaşama şartları bakımından, uygun bir refah seviyesi içerisinde bulunmaları esastır. Bu itibarla, yargıçlarımıza ve mahkemelerimizin memur ve kâtiplerine kolayca yaşamalarını sağlayacak imkân ve vasıtalar bulunmalıdır.
Anayasanın 56ıncı maddesinde gösterildiği üzere, özel ödenek kanunları yapılarak, kendilerine refah ve güvenlik getirecek çare ve tedbirler alınmalıdır.

Madde: 28. İlk mahkemelerde tek hâkim sistemi asıldır. İlk mahkemelerle yargıtay arasında ikinci bir kaza kademesinin kurulmasını, partimiz, adalet için yeni bir teminat sayar.

Madde: 29. Adâletin sağlanması, ucuz, kolay ve aynı zamanda süratli olmalıdır. Bu gayeleri, zamanımız icaplarına ve memleketimizin sosyal ve ekonomik şartlarına uygun olarak gerçekleştirmek emelindeyiz. Bunun için de, usûl kanunlarımızda değişiklik- 'er yapılmalıdır.

Madde: 30. Adalet cihazlarımızı meydana getiren mahkemelerimizin derli toplu bir kuruluş sistemine bağlanması lâzımdır. Mahkemelerimiz, dereceler, görevler ve yetkiler itibariyle, muntazam bir düzene göre kurulmalıdır.

Madde: 31. Suçtan sanık olanlarla suçlu oldukları için ceza çekmekte olanlar aynı yerde tutulamazlar. Bu sebeple tevkif evlerinin ceza evlerinden ayrı kurulması zarurîdir.
Ceza evlerinin, insanlığa yakışır şartlara uygun olarak düzenlenmesi icap eder. Sağlık, sosyal ve medenî şartlar bakımından, ceza evlerinin, ceza çekenleri manen yok etmemesi ve cemiyete uslanmış, yükselmiş birer vatandaş olarak iade etmesi için, gerekli tedbirler alınmalıdır.

Madde: 32. Çocuk suçluların, özel bir ihtimam ve bakım ile yargılanmaları için, büyük şehirlerden başlayarak, özel mahkemeler kurulmasını, ve cezalarını çekeceklere ayrı ıslâh evleri açılmasını, lüzumlu görmekteyiz.

Madde: 33. Hakkın fiili olarak yerine getirilmesi, mahkemece verilen kararın çıkması için geçen zamandan çok daha kısa bir zamanda, gerçekleşebilmelidir. Bunu temin için de, icra usûllerinde lüzumsuz sürüncemeleri önleme ve hakka en kısa yoldan varma imkânlarını sağlamak lâzımdır.
Partimiz, bu maksatları elde etmeğe elverişli bulunan tekmil kanun tedbirlerinin alınmasına çalışacaktır.

MİLLİ EĞİTİM İŞLERİ
Madde: 34. Maarif sistemimizde, millî eğitim ve öğretim vahdeti prensibinin taraftarıyız.

Madde: 35. Umumî ve meslekî eğitim ve öğretim yurt ihtiyaçlarını karşılayacak umumî bir plâna göre tanzim edilmeli, ve gelecek nesillerin yalnız ilim ve teknik bilgi ile değil, millî ve İnsanî bütün manevî kıymetlerle de teçhizine çalışmalıdır.

Madde: 36. İlköğretim, maarif sistemimizin temelini teşkil etmektedir. Bütün ilkokul öğretmenlerinin aynı ruha ve aynı seviyede bilgiye sahip olmaları esasının göz önünde tutulmasını, bunlar arasında farklı zümrelerin teşekkülüne meydan verilmemesi bakımından, lüzumlu görmekteyiz.

Madde: 37. Orta tahsil kurullarım, gerek program ve talimatname, gerek laboratuar ve kütüphane gibi öğretim vasıtaları bakımından, ıslah ve takviyeye muhtaç görmekteyiz.
Yüksek öğretime basamak olan liselerin, bu maksadı sağlayacak duruma getirilmeleri lâzımdır.

Madde: 38. Muhtelif derecelerdeki teknik öğretim kurullarını yurdun her tarafına yaymak yönündeki çalışmaları, eğitim ve öğretim cihazımızın ekonomik kalkınmamızda da vazife alması bakımından, yerinde bulmaktayız. Bu çalışmaların İktisadî ihtiyaçlarımızla ayarlanmasını lüzumlu görüyorum.

Madde: 39. Yüksek öğretim meselesinde keyfiyete önem verilmesi lüzumuna kaniiz. Bütün yüksek iğretim kurullarımızın bu esasa göre takviyesini ve ^arp’taki benzerleri seviyesine eriştirilmelerini istiyoruz.
Üniversiteler, ilmî ve İdarî muhtariyete sahip olmalıdırlar.
Muhtelif ilim şubelerinde çalışmak üzere, Üniversite içinde, Araştırma Enstitüleri kurulmasını ve Memlekete ait araştırmalara bilhassa önem verilmesini istiyoruz.

Madde: 40. İlmin, tekniğin, güzel sanatların süratle gelişmesini sağlamak için bütün vasıta ve tedbirlere başvurmak, bu cümleden olarak ehliyet ve isnatları teşvik etmek, kütüphaneler, müzeler, tiyatrolar, konservatuarlar kurmak, ciddî neşriyata yardımda bulunmak, Türk dilinin, millî bünyesine uygun v arak, süratle gelişmesi yolundaki ilmî çalışmalara yardım etmek, kısaca, yurdumuzda millî ve İnsani kültür seviyesinin yükselmesini sağlayacak her faaliyeti desteklemek, kanaatimizce, devletin başlıca vazifelerindendir.
Ancak, dilin, ilmin, sanatın ve her türlü fikir faaliyetlerinin siyasî ve İdarî müdahalelerden uzak kalmasını, Demokrasi’nin değişmez bir esası olarak kabul ediyoruz.

Madde: 41. Kabiliyeti ve kudreti müsait olduğu takdirde, bir ilkokul öğretmeninin, öğretim derecelerini tamamlayarak, Üniversite profesörlüğüne kadar yükselmesine kanunî imkân sağlanmalıdır.

Madde: 42. Doğu bölgelerinde, her derece ve şubede okulları ve nihayet Fakülte ve Enstitüleri ile bir kültür merkezi yaratmak lüzumuna inanıyoruz.

SANAYİ İŞLERİ
Madde: 43. İktisadî hayatta özel teşebbüs ve sermayenin faaliyeti esastır. Onun için, hususî teşebbüs ve sermayeye serbestlik ve güvenle çalışmak şartları ve yeni iş sahaları sağlanmalıdır.
Faaliyet sahaları iyice hudutlanmak şartiyle, özel teşebbüslerle devlet teşebbüslerinin, yekdiğerine engel olmadan ve karşılıklı yardım suretiyle birbirini tamamlayıcı bir âhenk içinde çalışmalarının hem mümkün ve hem de faydalı olduğuna inanıyoruz.

Madde: 44. Özel teşebbüs ve sermayenin istikrar ve güvenle çalışması bakımından, devlet İktisadî faaliyetlerinin hudutları kesin olarak belirtilmelidir. Bunun için :
a) Devletin ele alacağı işlerin uzun vadeli umumî bir plâna bağlanmak suretiyle önceden herkesçe bilinmesi imkânının temini,
b) Devletin İktisadî hayatı tanzim yolunda alacağı tedbirler ile, Gümrük, Tekel ve para politikası gibi İktisadî hayatla sıkı sıkıya ilgili konularda takip edilecek ana istikametlerin, yine herkesçe bilimsek üzere, önceden tayin ve ifadesini lüzumlu görmekteyiz.

Madde: 45. Devletin doğrudan doğruya girişeceği İktisadî teşebbüsler şu mahiyette işler olmalıdır:
a) özel teşebbüs ve sermayenin yetip erişemeyeceği, yahut yeter ve yakın kâr görmediği için girişemeyeceği, fakat bütün ekonomik faaliyetlere müessir olacak ve memleket müdafaasını sağlayacak, mahiyetteki teşebbüslere girişmek; bilhassa ana sanayi ve büyük enerji santrallerini kurmak; bugün olduğu gibi, demiryolu, liman, su işleri yapmak; büyük taşıt vasıtaları inşa etmek ve işletmek;
b) Milletin, gelecek nesillere de şamil, daimi menfaatleri bakımından devlet elinde bulunması daha faydalı olan büyük maden ve orman işletmeleri kurmak.
Devlet, girişeceği İktisadî işlerde, kazanç maksadından ziyade, benzeri özel işletmeleri sarsmamak kaydile, millî ekonominin gelişmesi ve halk ihtiyaçlarının karşılanması gayretler ile hareket eder.
c) Devlet işletmeleri ile benzerleri özel işletmeler hiçbir suretle birbirinden farklı muamele ve şartlar altında bulundurulmamalıdır. Madde - Devlet, İktisadî faaliyetleri düzenleme yolunda alacağı tedbirlerde, İktisadî hürriyeti ortadan kaldıran fiilî inhisarları, millî emek ve sermayenin israfını, umumî menfaate ve İçtimaî adalete aykırı istismarları önlemek gibi maksatlarla hareket eder.

Madde: 47. Memleketin ham maddesini kullanan, halkın zarurî ihtiyaçlarını karşılayan, geniş işçi zümrelerine geçim sahaları sağlayan, dünya piyasalarına göre de rantabl olan sanayi ile, umumiyetle ziraat sanayii ve küçük sanayiden millî ekonomi bakımından himayeye muhtaç görülenler, ve halkın, bilhassa köylümüzün boş zamanlarını kıymetlendiren el sanatları, devletçe himaye ve teşvik olunmalıdır. Bu- esaslara göre tanzim edilecek bir “sanayii teşvik kanunu" projesini yüksek meclise sunmak kararındayız.
Sanayimizin kuruluş ve işleyişinde, “en iyiye en ucuza mal etmek” hedefini daima göz önünde bulundurmak icabeder.

Madde: 48. Devlet tarafından kurulan ve programın 45. maddesinde yazılı vasıfları haiz olarak tesis edilmiş bulunan devlet İktisadî teşebbüsleri ve işletmelerinin dışında kalan devlet işletmeleri elverişli şartlarla, özel teşebbüslere devredilmelidir.

Madde: 49. Millî servetimiz olan ve memleket için büyük faydalar vadeden balıkçılığı ve heı çeşit balık sanayii ve ticaretinin inkişafını sağlamak ele alacağımız mevzulardandır.

Madde: 50. İktisadî devlet teşekküllerinde verimlerin geniş ölçüde arttırılmasını ve masraflara mühim nispetlerde azaltılmasını mümkün görmekteyiz. Bu teşekküllerin idaresinde randıman ve rantabilite hesap ve esaslarına ve basiretli bir tüccar gibi: hareket prensibine sıkı sıkıya bağlanmakla, bu hedefe varabileceğine inanıyoruz.
Bu maksatla, İktisadî devlet teşekkülleri idare ve murakabesinin, daha ileri ve bu müesseselerin özelliklerine, daha uygun bir şekilde tanzimi ve kanununda değişiklikler yapılmasını zarurî görmekteyiz.

TEKEL İŞLERİ
Madde: 51. Varidat temini gayesiyle tesis edilerek bizzat devlet tarafından işletilmek suretiyle memlekette iş hacmini daraltan, hayatı pahalılaştıran tekel fabrikalarının elverişli şartlarla hususî teşebbüs ve sermayeye devrine taraftarız.

Madde: 52. Devletçilik politikasının devlete yüklediği türlü ekonomik vazifelerin lâyıkı ile başarılabil meşini, İktisadî idare cihazının İktisadî ve ticarî zihniyet ve esaslara göre işlemesine bağlı görmekteyiz.

TİCARET İŞLERÎ
Madde: 53. Piyasalarda emniyet ve istikrarın sağlanması şarttır. Katî zaruret olmadıkça piyasalara karışılmamalıdır. Bu alanda devlete düşen en önemli vazife, rekabetin ortadan kalkmasını veya daralmasını önlemeğe çalışmak olmalıdır.

Madde: 54. Türlü sebeplerden ileri gelen hayat pahalılığı, yalnız dar ve sabit gelirlilere zarar veren bir dert olmakla kalmamış, bütün istihsal maliyetlerini arttırmış ve milletlerarası piyasaya uymak zorunda kalan dış ticaretimizi güçleştirmiştir. Devletin ilgili cihazları, çalışmalarını bu mesele üzerinde toplayarak, İktisadî ve malî hayatın türlü safhalarında gereken tedbirleri almak suretiyle, yaşama standardını tabiileştirmeğe çalışmalıdırlar.

Madde: 55. Paramızın kıymetini, serbest piyasa döviz kıymetler ile, memleketimizin İktisadî ve malî durumuna en uygun şekilde, ayarlamak, ve bu esas üzerinde tam bir istikrar sağlamak zarureti karşısın dayız. Bu yolda gereken tedbirler biran evvel alınmalıdır.

TARIM İŞLERİ
Madde: 56. Ziraat, millî gelirin en geniş kaynağını teşkil ettiğine ve nüfusumuzun yüzde sekseni ziraatle geçindiğine göre, ziraî kalkınmanın memleket kalkınmasının temeli olacağına şüphe yoktur. Bu sebeple, devlet gayretlerinin, “topraktan bol, iyi ve u- cuz mahsul almak” hedefinde toplanmasını zarurî görmekteyiz.

Madde: 57. Memleketimizde ziraat, diğer istihsâl şubelerine nisbetle, emek ve masrafa en az kargılık getiren iştir. Ziraatta maliyet ve satış fiyatları arasındaki fark, asgarî derecededir. Çiftçinin sattığı, satın aldığı maddelere nisbetle, ucuzdur. Maliyetlerin yüksekliği, mahsûllerin dış piyasaya arzını da zorlaştırmakta ve istihsali baskı altında bulundurmaktadır. Bu sebeplerle, bir taraftan ziraî maliyetlerin yükselmesinde tesiri olan âmülerle mücadele etmek, diğer taraftan, ziraî mahsullerimizin iç ve dış pazar şartlarım iyileştirme çarelerini aramak yollar ile çiftçiyi bugünkünden daha çok kazanır ve daha fazla istihsal yapar bir hale getirmek, en esaslı gâyelerimizdendir.

Madde: 58. Ziraatımız, âlet, çift hayvanı, makine vesair vasıta bakımlarından yoksul olduğu gibi, iyi tohum, ilâç vesair ihtiyaçları da karşılanmış olmaktan uzaktır. Çiftçimizin donatımı işi, ziraî kalkınmamızın başlıca konusudur. Bundan başka, çiftçimizi, işine yarayacak teknik bilgi ile teçhiz etmeğe ve istihsâl metotlarımızı ıslaha, daha verimli hale getirmeğe mecburuz. Bütün bu ihtiyaçları memleket ölçüsünde karşılayacak tedbirlerin süratle alınmasına, çalışacağız.

Madde: 59. Zirai kredi, istihsâl hacmile mütenasip ve istihsâli süratle arttırmada esaslı âmil olabilecek miktar ve mahiyette olmalıdır. Bu bakımdan Ziraat Bankası’nın faaliyeti ve sermayesinin arttırılması meselesi üzerinde önemle durulmak lâzımdır. Ayrıca, kooperatifleşme yolu ile de kredi darlığına çareler bulunabileceği kanaatindeyiz. Bunun için, kooperatif hareketini hızlandırmağa ve genişletmeğe, ve bundan başka da, yer yer çiftçiye kredi yapacak mahallî bankalar kurulmasına çalışacağız.

Madde: 60. Çiftçimizin, kredi kooperatifler ile olduğu gibi, istihsâl satış kooperatifleri kurmak ve bunları çoğaltmak yolu ile de, takviyesini lüzumlu görmekteyiz.

Madde: 61. Ziraî kalkınmamızda büyük ehemmiyeti aşikâr olan kuraklıkla mücadelenin ve su işlerinin hızlandırılmasını ve genişletilmesini çok lüzumlu görüyoruz.

Madde: 62. Hayvancılık, milli gelirde geniş yer tuttuğu gibi, çiftçimizin yardımcısı, büyük bir yurttaş kütlesinin başlıca geçim vasıtası ve en esaslı besin maddelerimizin kaynağı olmak itibariyle de, çok önemlidir. Memleketimiz, hayvancılık bakımından, geniş imkânlar göstermektedir.
Hayvan mevcudunu arttırmak ve cinslerini islah etmek yolundaki gayretlerin arttırılmasında maddî fedakârlıklardan kaçınılmaması zaruridir.

Madde: 63. Ziraî sanatlara kredi vermek ve gelişmelerine yardım etmek yönünde Ziraat Bankası’nın esaslı gayretler sarfetmesine ve özel teşebbüs ve sermayeyi de bu sahaya çevirmek için her türlü teşvik ve yardımda bulunmasına ihtiyaç görmekteyiz.

Madde: 64. Devlet, elindeki mahdut imkânları ziraat işletmeciliğine hasretmektense, bundan sonra, bu imkânları çiftçi kütlesinin iyi, bol ve ucuz istihsâl yapmasına yardım yolunda kullanmalıdır. Bu maksatla her bölgede yeni yeni örnek çiftlikler, fidanlıklar, hayvan ıslah merkezleri, tohum üretme ve araştırma istasyonları kurmak yolunda çalışmalıdır.

Madde: 65. Devlet, ucuz ve her bölgenin tabiat şartlarına uygun âletleri ve yedek parçalan çiftçinin ayağına götürmeli, ve bu maksatla memlekette çok geniş sarf yeri olan basit ziraat âletleri sanayinin süratle kurulmasını sağlamalıdır:

Madde: 66. Ziraî kalkınmamızda devletin ağır ve geniş vazifeleri bulunduğuna inanıyoruz. Bu vazifelerin yapılması için, meseleyi bütün genişliği ile toptan ele almak, ve işleri, sarf edilecek emek ve paraya nispetle verimi en çok ve tesiri millî ekonomi bakımından en geniş olanlardan başlamak üzere, tertiplemek ve plânlaştırmak lâzımdır.

Madde: 67. Bilgi ile çalışan emek, sermaye ve teşebbüsün ziraat sahasına dökülmesini, ziraî istihsal ve millî gelirin arttırılmasında önemli bir konu olarak görmekteyiz. Bu maksadın temini için gerekli tedbirlerin alınmasına çalışacağız.

ORMAN İŞLERİ
Madde: 68. Millî servetimizin büyük ve önemli bir parçasını teşkil eden ormanlarımızın muhafaza ve geliştirilmesi, devletin daima büyük titizlikle üzerinde duracağı bir konudur.

Madde: 69. Köylünün kereste, odun ve kömür ihtiyacını, zamanında ve yeter miktarlarda ve ucuz olarak vermek ve bu işlerde köylünün emek ve vasıtalarından da faydalanmak, köylüyü ferahlatacak ve devlet orman işletmelerinin işlerini ve masraflarını hafifletecek tedbirdendir.

Madde: 70. Devlet orman işletmelerinin tevzii masraflarile istihsâl masrafları fasıllarında mühim nisbetlerde tasarruflar yapılabileceğine inanıyoruz.

Madde: 71. Orman mahsulleri fiyatlarındaki yüksekliğin, umumî hayat ve ekonomik gelişmemiz üzerindeki tesirleri gözönünde tutularak, bu fiyatlarda indirmeler yapılmasını zaruri ve mümkün görüyoruz.

Madde: 72. Ehemmiyetli tesislerin kurulmasını ve toplu istihsâl yapılmasını gerektiren büyük orman işletmelerinin devlet elinde bulunmasını faydalı ve zaruri görmekteyiz.
Kurulacak önemli tesisleri karşılayacak büyüklükte olmıyan küçük ormanlar, devletin sıkı murakabesi altında, özel teşebbüs elile de işletilebilmelidir.

MALİYE İŞLERİ
Madde: 73. Samimîlik ve açıklıkla ve çok sıkı bir tasarruf zihniyetile tanzim edilmiş denk bütçe, malî siyasetimizin esasıdır.
İç emniyeti korumak için sağlam bir idare cihazının işlemesine, dış emniyeti korumak için de millî savunma ihtiyaçlarını karşılamağa yeter bütün masrafları sağlamak bütçenin başlıca hedefidir.
Bütçenin âdi masrafları için açık veya kapalı istikraz yoluna gidilmemeli, ve yeni emisyonlardan kaçınılmalıdır.

Madde: 74. İstihsâlin ve millî gelirin süratle artmasını sağlayacak işlere münhasır kalmak üzere, dahilî istikrazları, ve iktisadi istiklâlimize uzaktan yakından dokunmıyacak normal şartlarla, uzun vadeli dış istikrazlar yapılmasını, çok faydalı ve lüzumlu görmekteyiz. Bütün devlet İktisadî teşebbüsleri için, asıl sermayenin yanında obligasyon çıkarmak usulünden de faydalanılmasını, devlet bütçesinin yükünü hafifletmek bakımından, lüzumlu sayarız.

Madde: 75. Vergilerin, İçtimaî adalet kaidelerine uygun ve yurddaşların ödeme kabiliyetlerile mütenasip olmasını, ve vergi sistemimizde, vasıtalı vergilerden ziya do vasıtasız verdilere daha geniş yer verilmesini, gerekli buluyoruz. Şahsî takdire dayanan vergi usullerinden, vergi mahiyeti alan iane ve bağış yollarından kaçınılmasını, vergi borcundan dolayı hapis cezasının kaldırılmasını istiyoruz.

Madde: 76. Vergi sistemimizin ıslâhı, cibayet usullerinin sadeleştirilmesi ve daha emniyetli ve az masraflı hâle getirilmesi suretiyle, yeni vergiler konulmadan dahi, devlet gelirinin arttırılabileceği kanaatindeyiz.

Madde: 77. Memlekette iş hacmini daraltan, istihsâl mâliyetlerine doğrudan doğruya tesir yaparak dış piyasalarla mübâdeleyi güçleştiren veyahut hayat pahalılığının âmillerinden olan vergi ve resimlerde değiştirmeler ve indirmeler yapılmasına, ve hayvan vergisinin birden veya tedricî surette kaldırılmasına taraftarız.

Madde: 78. Partimiz, maliye işlerinin, hazine menfaatini halkın menfaatinden ayrı ve üstün görmeyen, İktisadî ve İçtimaî prensiplerimize uygun bulunan, bir anlayışla yürütülmesi lüzumuna kanidir. Bu esasın gerçekleştirilmesi yönünde, kazaî ve idari müeyyideler konulmasına çalışacağız.

BAYINDIRLIK - ULAŞTIRMA İŞLERİ
Madde: 79. Millî ekonominin gelişmesini geciktiren sebeplerden birisi de ulaştırma ekonomimizin yetersizliği ve pahalılığıdır. Ulaştırma işlerimizi, bu görüşün gerekli kıldığı önemle ele almak fikrindeyiz.

Madde: 80. Modern yol yapımı tekniği, büyük vâsıtalara ve makinelere ihtiyaç göstermektedir. Köy, bucak yolları dışındaki yapının merkezden idaresini, esaslı bir plân içinde büyük yol şebekeleri kurulmasını zarurî görüyoruz. Bu bakımdan, kanunlarımızda değişiklikler yapılmalıdır.
Özel kanuna göre köy ve bucak yollarının süratle yapılması da göz önünde tutulmalıdır.

Madde: 81. Demiryollarımızın inşasına devam olunmalıdır. Demiryollarımızı besliyecek kara yollan ile, limanlar, depolar ve antrepoların birbirlerini tamamlayıcı surette yapılmalarım, ulaştırma sistemimizin içinde görüyoruz.

Madde: 82. Ulaştırmada ucuzluğu sağlamak için her türlü taşıt vasıtalarının ve yedek parçalarının memlekete getirilmesinde kolaylık gösterilmesini, akaryakıt fiyatlarının ucuzlatılmasına çalışılmasını zarurî bulmaktayız.

Madde: 83. Umumiyetle ulaştırma, depo ve antrepo ücret ve tarifelerinin millî ekonomiye uygun olarak tesbiti, “Warrant” usulünün tatbiki, gözettiğimiz hedeflerdendir.

Madde: 84. İstikbâl, hava nakliyatındadır. Bu konu üzerinde önemle duracağız.

Madde: 85. Devlet denizyollarının yük ve yolcu nakli inhisarı kaldırılarak, kabotaj hakkı seyyan bir surette Türk Bayrağına ait olacaktır.
Türk Ticaret mallarım millî vasıtalarımızla dış pazarlara götürmek gayemiz olmalıdır. Dış sularda nakliyat yapan armatörlerin ecnebi şirketlere rekabet etmesini temin edecek himaye tedbirleri alınmalıdır.
Devlet deniz işletmeciliği ile ilgili bütün vasıta, tesis ve teşekkülleri bir idare altında toplamayı gerekli bulmaktayız.
Memleketimizin üç tarafı denizle çevrilidir. Coğrafî durumumuz endüstrisi, ticareti ve sporu ile bize en ileri denizci millet olarak yetişmek fırsat ve kabiliyetini vermektedir. Denizciliği Türkün büyük millî ülküsü olarak kabul ediyoruz.

Madde: 86. Çiftçimiz, bir taraftan sel ve taşkınların tahripleri, diğer ta/aftan kuraklığın acı neticeleri ile dâima karşı karşıyadır. Yurdda su meselesi, sağlık bakımından da çok büyük bir önem göstermektedir. Bu sebeplerle, su işlerimize, daima artan bir hızla, devam olunmasına çalışmak hedefimizdir. Bu konuda başlanmış işler bitirilmeden yenilerine başlamamak, hâlin icabıdır.
Küçük su işleri üzerinde de ayrıca Önemle durulmalı, bu içlerde balkın ve ilgililerin de iştirakini sağlıyacak tedbirler ve müeyyideler aranmalıdır.

UMUMİ SAĞLIK İŞLERİ
Madde: 87. Nüfuzumuzun ve istihsâl kudretimizin çoğalması davasında büyük bir âmil olan umumî sağlık işlerimiz, artan bir hızla ve planla yürütülmek ihtiyacındadır.
Bunun için, bütçeden, yeter tahsisat ayrılmasını, sıtma başta olmak üzere millî bünyeyi kemiren bütün hastalıklarla esaslı surette mücadele imkân ve vasıtalarının sağlanmasını ve bu maksatla, ilgili bakanlıklar ile de işbirliği yapılmasını, Partimiz, memleketin en büyük ihtiyaçlarından sayar.

SOSYAL MESELELERİ
Madde: 88.
a) İçtimaî adalet ve İnsanî tesanüt prensiplerinin tabiî neticeleri olan içtimai sigortalar ve işçinin ve ailesinin maddî ve manevî refahım temin edecek bütün İktisadî ve teknik tedbirlerin alınmasına taraftarız.
Memurlar hakkında da bu mahiyette tedbirler düşünülmesini lüzumlu addediyoruz.
b) Yurtdaşların kemmiyet ve keyfiyet bakımından gelişmesine ait tedbirleri içine alacak geniş bir nüfuz siyasetinin, tesbit ve takibini lüzumlu görüyoruz.
c) Geliri az olan yurtdaşların gıda, giyim ve iskân şartlarını islâh etmek için esaslı tedbirler almağa çalışacağız.
ç) Partimiz memleket iş gücünün değerlendirilmesi ve kemmiyet ve keyfiyet bakımından yükselmesi çarelerinin düşünülmesi zaruretine kanidir.
d) Cemiyetin yardımına muhtaç hale gelmiş vatandaşlarla öksüz ve bakımsız çocuklar hakkında himaye edici tedbirler alınması lüzumuna kaniyiz.
e) İşçiler için ücretli tatiller ve mezuniyetler sağlamanın imkânlarını arıyacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder